Tenis, binlerce yıl boyunca birçok kültüre yayılmış bir geçmişe sahiptir ve Neolitik zamanlardan farklı kültürlerde top ve raket oyunları oynanır. Eski Yunanlılar, Romalılar ve Mısırlıların tenisin bir versiyonunu oynadığına dair kanıtlar var ve Mesoamerica'dan gelen kalıntılar kültürlerinde top oyunları için özellikle önemli bir yer olduğunu gösteriyor. Ancak İngiltere ve Avustralya’da “gerçek tenis” ve “kraliyet tenisi” olarak da adlandırılan kort tenisi, Fransız rahipler tarafından 11. yüzyılın başlarında oynanan bir oyuna başladı.
-
Modern Teninin Başlangıcı
Fransız oyununa paume adı verildi ("avuç içi" anlamına gelir); Topun elle çarptığı bir mahkeme oyundu. Paume, jeu de paume'a dönüştü ve raketler kullanıldı. Oyun İngiltere’ye yayıldığı zaman - VII. Henry ve Henry VIII büyük hayranlardı - 1.800 kadar kapalı alan mahkemesi vardı. Papa, onu yasaklamak için başarısızlıkla çalıştı. Tahta ve bağırsak raketleri, mantar ve deri toplarıyla birlikte 1500 yılında geliştirilmiştir.
Ancak Henry VIII. Günlerinde tenis hala bugünün versiyonundan çok farklı bir spordur. Sadece içeride oynanan, uzun, dar tenis evinin çatısında ağa açılan bir oyuna topa vurma oyunuydu. Ağ, uçlarda beş fit, merkezde üç fit yüksekliktedir.
Oyunun popülaritesi 1700'lerde azalmış olsa da, vulkanize kauçuğun icat edilmesiyle 1850'de büyük bir adım attı. Tenise uygulanan sert bir lastik top, çimlerin üzerinde oynanan açık havada oynanan oyuna izin verdi. Bir Londralı, Binbaşı Walter Wingfield, 1873 yılında modern tenisin geliştiği Sphairistikè (Yunanca "top" için) adlı bir oyun icat etti. Wingfield’in oyunu, kum saati şeklindeki bir sahada oynandı ve Avrupa, Amerika ve hatta Çin'de bir sansasyon yarattı.
Walter Clopton Wingfield
Sonuçta manikürlü çimlerden oluşan kroket kulüpleri tarafından kabul edildiğinde, kum saati şekli daha uzun ve dikdörtgen bir mahkemeye yol açtı. Öyleyse 1877'de eski All England Croquet Club'ın ilk tenis turnuvasını Wimbledon'da düzenlediği anlaşıldı. Bu turnuvanın kuralları, bugün oynandığı gibi tenis için şablon oluşturdu.
Neredeyse, yani: Kadınlar 1884'e kadar turnuvada oynayamadılar. Oyunculardan ayrıca şapka ve kravat takmaları bekleniyordu ve servis sadece el altındandı.