Havada süzülen uçak, gece saatlerinde sıkça sallanıyordu. Yolcular arasında hafif bir gerginlik vardı, çünkü hava durumu tahmin edilenden daha kötüydü. Kabin içi aydınlatma düşük seviyedeydi, ve bazı yolcuların yüzleri endişeyle doluydu.
Jenna, koltuğunda oturuyordu ve kapıya bakan camından dışarıyı izliyordu. Korku romanlarına olan ilgisi, onu bu tür durumlarda daha duyarlı kılıyordu. Birdenbire, penceresinden garip bir şekilde ışıldayan bir şey gördü. İlk başta bunu rüya gördüğünü düşündü, ancak daha sonra anladı ki bu gerçekti.
Işığın kaynağı, uçağın dışında duran bir siluet gibiydi. Jenna'nın gözleri büyüdü, çünkü bu figür, hiçbir şekilde insan gibi görünmüyordu. O siyah ve tüylerle kaplıydı, kanatları ise yırtıcı kuşlarınkine benziyordu. Yavaşça uçağa doğru yaklaşıyordu.
Jenna, etrafındaki diğer yolculara bakmaya başladı, ama kimse penceresinden dışarıya bakmıyordu. Onların dikkati film izlemek, müzik dinlemek veya uyumak gibi şeylere yoğunlaşmıştı. Jenna paniklemiş bir şekilde hostese doğru uzandı.
"Orada bir şey var!" dedi, ancak hostes ona sakin sakin gülümsedi.
"Rica ederim, bu tür şeylere inanmayın. Sadece biraz hava türbülansı yaşıyoruz, hepsi bu."
Ancak Jenna inanmamıştı. Işıldayan figür, uçağa doğru yaklaşmaya devam ediyordu ve şimdi penceresine çok yaklaşmıştı. Jenna, kapıyı gözlemleyen hostese döndü, ama şimdi hostes değişmişti. Yüzü tüylerle kaplıydı ve gözleri parlak sarıydı. Jenna korku içinde geri çekildi.
O an uçak sarsıldı ve bir çığlıkla beraber ışık kayboldu. Jenna, bu korkunç anın ardından uyandı. Etrafındaki yolcular rahatça oturuyor, hostesler gülümseyerek yiyecek ve içecek servisi yapıyordu. Jenna, gerçekle rüya arasındaki sınırı anlamakta zorlandı.
Uçak daha sonra güvenli bir şekilde indi ve Jenna, uçaktan inerken hala korku dolu bir şekilde etrafa bakınıyordu. O gece yaşadığı o tuhaf rüya ya da gerçek deneyim hala onu rahatsız ediyordu. Uçağın içinde gördüğü o garip figürün ve hostesin tüyler ürpertici bir gerçekliği vardı.
Belki de gerçek ve hayal arasındaki sınır, uçakların gökyüzünde yol aldığı bu tuhaf geceyi aydınlatmaya yetmiyordu.