HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü), bağışıklık sistemini hedef alan ve özellikle CD4+ T hücrelerini enfekte eden bir retrovirüstür. HIV, enfekte olmuş kişinin kanı, genital sıvıları, anal sıvıları, meme sütü ve bazen tükürüğü gibi vücut sıvıları yoluyla bulaşabilir. Bu virüs, cinsel temas, paylaşılan enjektörler veya iğneler, hamilelik, doğum ve emzirme sırasında anneden bebeğe geçme gibi çeşitli yollarla yayılabilir.
HIV'nin bulaşma yolları şunlardır:
Cinsel İlişki: En yaygın bulaşma yolu cinsel temasla olur. Korunmasız cinsel ilişki sırasında, özellikle enfekte bir partnerle, virüs bulaşabilir. Kondom kullanmak, bu riski azaltabilir.
Paylaşılan Enjektör ve İğneler: Enfekte kişinin kullanılmış iğnelerini veya enjektörlerini başka bir kişiyle paylaşmak, virüsün bulaşma riskini artırabilir. Bu durum özellikle uyuşturucu kullanıcıları arasında yaygındır.
Kan ve Kan Ürünleri: Enfekte kan veya kan ürünleri ile temas etmek, özellikle sağlık hizmeti alımı sırasında veya enfekte olduğu bilinmeyen kan transfüzyonları nedeniyle virüs bulaşabilir. Ancak günümüzde kan bağışları titiz testlerden geçirilir ve bu risk büyük ölçüde azalmıştır.
Anne-Bebek İletişi: Hamilelik, doğum ve emzirme sırasında, enfekte bir anne, virüsü bebeğine geçirebilir.
Meme Sütü: HIV ile enfekte bir anne, emzirme yoluyla bebeğine virüs bulaştırabilir.
HIV, bağışıklık sistemini zayıflatarak AIDS (Edinsel Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) adı verilen bir duruma neden olabilir. Ancak erken tanı ve uygun tedavi ile HIV enfeksiyonu yönetilebilir ve ilerlemesi önlenerek kişinin yaşam kalitesi artırılabilir. HIV enfeksiyonundan korunmak için korunma yöntemlerine dikkat etmek, düzenli tarama yaptırmak ve uygun tedaviyi almak önemlidir.