Eğitim psikolojisi, eğitim kurumlarında öğrenme, öğretme ve diğer şekillerde çalışma sürecinde yer alan zihinsel ve davranışsal süreçlerin incelenmesi olarak tanımlanabilir. Uygulamalı bir psikoloji dalı olarak alan, ana disiplininden, özellikle de bilimsel bakış açısından çok şey ödünç alır. Aynı zamanda eğitim psikolojisi, eğitim ve öğretimle ilgili kendi özel teorileri ve araştırma soruları ile başlı başına bir akademik alandır. Disiplin, öğretmenlere yardımcı olmak ve öğrencileri meşgul etmek için sürekli olarak daha verimli ve etkili yollar arar ve öğrenme deneyimini dahil olan herkes için verimli hale getirir.
Şu anda, eğitim psikologlarının araştırmaları ve bakış açıları, öğrenme teorilerinin beş ana kategorisine yönelmektedir:
Davranışçılık - Davranışçılar, insanların yaptıklarının ve söylediklerinin zihinsel süreçlerden ziyade gözlemlenebilir deneyimlerle açıklanabileceğine ve açıklanması gerektiğine inanırlar. Bu nedenle, koşullandırma genellikle sınıfta olumsuz davranışları caydırmak ve uygun davranışı teşvik etmek için kullanılır.
Bilişselcilik - Bilişselciler, zihni temel olarak bilgiyi işleyen bir şey olarak görürler; bu nedenle davranış, uyaranlara yanıt veren zihinsel süreçlerin bir kombinasyonundan kaynaklanmalıdır. Başarılı öğrenme, doğru bilgileri sunan yetkin bir otoriteye ve öğrencinin özellikle test sırasında bu bilgiyi almasına, saklamasına ve hatırlamasına izin veren zihinsel süreçlerine bağlıdır.
Yapılandırmacılık - Yapılandırmacılar, eski ve yeni bilgiler arasındaki ilişki nedeniyle düşüncelerini sürekli olarak yeniden yorumladıkları için, insanların dış uyaranlarla ilgili deneyimlerine dayalı olarak bilgi oluşturduklarını kabul ederler. Bu fikirler genellikle sınıfta açık uçlu sorular veya istemler şeklinde ortaya çıkar; burada cevaplar, öğretilenlerin ve nasıl alındığının etkileşimine dayalı olarak oluşturulur.
Deneyimcilik - Deneyimciler, insanların en etkili şekilde deneyimler yoluyla öğrendiklerini ve öğrenme ortamının onların bilgi alma yeteneklerini etkilediğini, yani sunulanın aynı olmayabileceğini iddia ederler. Bu tür bir öğrenme, genellikle öğretmenlerin, öğrenilenlerin tamamen kontrolünde değil, rehber olarak hareket ettiği saha gezileri şeklinde deneyimlenir. Aynı zamanda özgün ortam, öğrencilerin bireysel olarak öğrendiklerinin iyi bir şekilde akılda kalmasını sağlar.
Sosyal ve Bağlamsal - Bu teoriler, tüm öğrenme deneyimlerinin çevresel bağlamlarından ve bilginin sosyal doğasından etkilendiğini iddia eder; dolayısıyla kişilik, çevre ve davranış birbiriyle bağlantılıdır ve her biri öğrenme deneyimiyle şekillenir ve onu şekillendirir. Öğretmenler, kavramları öğrencilerin hayatlarının ayrıntılarına uygulayabilir ve öğrenci katılımını teşvik etmek için dersler için pratik, dış bağlam sağlayabilir.